1 Temmuz 2015 Çarşamba

Harry Potter /Hogwarts Kitapları

Harry Potter aşıklarııı burdalarr mııı?? Sonunda üç kitabını da aldımm..Aldıklarım; "Ozan Beedle'ın Hikayeleri","Çağlar Boyu Quidditch" ve "Fantastik Canavarlar Nelerdir,Nerede Bulunurlar?".

Bence aralarında en güzel olanı Ozan Beedle'ın Hikâyeleri olmuş.Aslında hep çok hoşlar okuması ayrı bir zevkli ama ben küçüklüğümden beri hikâyeleri hep ayrı bir sevdim ondan olsa gerek.

Basımı bitti diye alcağım zaman ne çok üzülmüştüm ama şimdi üçü birden benimle =)
Harry Potter serisi çook uzun zamandır benim için yaşam tarzı gibi bir şey oldu ve bunu hayranları eminim ki çok iyi biliyorlardır.Kitap serisi ve film serisi ikisi bir arada olarak bu kadar efsane bir seri daha olcağını hiç zannetmiyorum!!

Buarada doğum günümde @bgm_huu bana süpriz yapıp Harry'nin orjinal asasını alarak mutluluktan ağlıcak duruma getirmişti beni. Gözümü açtığım gibi kucağımda asayı görmek benim için çok özel bir andı.

Birde eklemek istiyorum kitabın yanında Early Grey Tea ve portakallı kek harika gidiyor.Denemelisiniz =)

26 Haziran 2015 Cuma

Lux Serisi (5) - Jennifer L. Armentrout 👽


Biliyorum zaten Lux serisini sizlere tanıtmıştım ama son kitaptan bahsetmememiştim.Şuanda kitabı bitirdim ve içimde inanılmaz duygu karmaşası var.Keşke hiç bitmeseydi.

 Ve burdan yazarımız Jennifer'a sesleniyorum;Sen harika bir kadınsın! Bir kitap ancak bu kadar özen gösterilmiş sonu hak edebilirdi.Her ayrıntıyı tek tek düşünüp acaba sorusuna kesinlikle yer bırakmamışsın.Çoğu yazarın aksine hiçbir şeyi aceleye getirmeyip okurun gözünde(özellikle benim)karakterlere hak ettiklerini vermişsin.Ve en çokta ırk ayrımı yüzünden yaşanılan düşmanlığın aslında ne kadar gereksiz olduğunu,hayatın düşmanlık beslemek çok kısa olduğunu en güzel şekilde okurun kitapta ki olaylara empati göstermesini sağlayarak başarmışsın!

 Kitabı bitirdiğim gibi bunları yazmak istedim.Tekrardan böyle bir seriyi yazdığın ve bizlerle paylaştığın için teşekkürler güzel kalpli yazar !!💕

5)DİRENİŞ:
Abartısız söylüyorum serinin en heycanlı,en olaylı,en duygusal olarak tavan yapmış kitabı kesinlikle DİRENİŞ.
Okurken o kadar çok şeyi fark etmemi sağladı ki.Buarada geneldemalaesef durmadan spoiler veriyorum farkında olmadan ama bu kitap için tek kelime etmicem çünkü her kelime spoiler olabilcek durumda.Sonunu muhteşem şekilde bitirmiş yazarımız daha öncede belirttiğim gibi ama ilk önce ağladım sonra sevinip hem gülüp hem ağladım.Kitabı okumaktan çok yaşıyorum desem yerinde olur.
Bu satırlar beni benden almıştı çünkü günümüzde kaç erkek Daemon gibi sevdiği kızın yaptığı birçok hareketi sanki kendide yapmış gibi düşünür ki?Çok özel ve anlamlı geldi bana açıkçası.
Bundan başka daha fazla sayfa aylaşmak isterdim ama bu sefer kendimi tutucam ve daha fazla soiler vermeden kitabı book trailerı'nı koyucam.Ve en kısa zamanda almanızı şiddetle tavsiye ediyor aldıktan sonra seriyi ışık hızında bitirceğinizi adım gibi biliyorum !👽
Vee kitabımızın book trailer'ı:


Yetişkinler için Boyama Kitapları / Renkler Sokağı 🎨


Yaz geldiii! Ama buna rağmen sizde evde oturup sıkılanlardan mısınız?Yetişkenler için hazırlanan bu boyama kitabı tam br terapi olacak!
Seinin bir sürü kitabı var ama en çok sevdiğim,içime sinen Renkler Sokağı oldu.İçinde ki desenleri boyarken vaktimin nasıl geçtiğini unutuyorum.O kadar detaylı çizilmişler ki taşırmadan boyamak o an ki en büyük amacım olup çıkıyor.Kesinlikle sizde denemelisiniz !Küçüklüğümden beri tutkunu olduğum bir hobi ama o kadarda üstünde duramadım hiçbir zaman bu yüzden bu boyama serisi ayrı bir hoşuma gitti =) Bence bazı bekleme odalarına konulsa insanlar doktor,kuaför vs.beklerken hem vakit onlar için çabuk geçer hemde eğlenceli olur.Denenmesini isterdim açıkçası.
Tüm bu boyama aşkını başlatan ilk kitap Esrarengiz Bahçe.Onu henüz almadım ama incelemek isterseniz diye buraya onunda videosunu tabi ki koyucam =)


21 Haziran 2015 Pazar

Vampir Akademisi - Richelle Mead

Herkese merhabalar =) Birçocutunsen okurları için bugün yine bir kitap serisiyle karşınızdayım.Vampirlerle içli dışlı olan çoğu okur bu seriyi bitirmiştir bile.Yazarımız Richelle Mead vampirleri iyi,kötü ve soylu olarak topluluklara ayırmış.İnsanlarla birlikte yaşamlarını sürdüren vampirler bunlar.Asil vampirleri korumak için eğitilen güçlü vampirler aynı zamanda insan soylularla vampirlerin dünyaya getirdikleri çocuklardır.Dhampir adı verilen bu vampirler okulda özel olarak dövüş eğitimi alırlar.Asil olanlarsa vampir toplumunun yönetiminden sorumlulardır.Strigoi denilen kötü ve vahşi insanlıktan/vampirlikten nasibini almamış olanlar ise her bir Asil,Dhampir olan vampirleri öldürmek için yaşıyorlar.

Kitabımızın baş kahramaları Moroi prensesi Lissa ile onun eğitim almaya devam eden ama üstün yetenekli Dhampir'i Rose.Lissa bir araba kazasında asil aile bireylerinin hepsini kaybeder.Ve son Moroi prensesi olarak asiller arasında yer alır.Fakat tüm bunların arasında eğitmenine deliler gibi aşık olan Rose'la aralarında bir bağ oluşur.Lissa trafik kazası geçirdiği gece Rose'u ölümden döndürür ve ikisi arasında çok kuvvetli bir bağ oluşur.Bu bağ birçok özel yetenek kazandırdığı gibi beraberinde çok tehlikeli boyutlarıda getirir.


Vampirlerin çoğu dört elementten birine sahipken Lissa bu elementlerin hepsine sahiptir.Ve ikisinin çok uzun maceraları olur.Aslında üçünün desek daha doğru olur.Rose'a da çok büyük aşk besleyen eğitmeni Dimitri'de hemen her olayın içindedir.Kitap serisini okurken gerçekten hayran oldum ama filmini çıkardıktan sonra kitabı gerçekten fena basitleştirdiler.


Böyle bir kitap serisi bu kadar basit kameraya alınmamalıydı.Kitabı okumaya karar verenler kesinlikle tüm seri bitmeden filmi izlememeliler!Aksi takdirde kitaptan soğumanız an meselesi olur.Kitabı filme göre yargılamayın.Asla! (Yalnız karakterleri uygun seçmişler o yönden beğendim gerçekten=)





Sizlerle filmin fragmanınıda paylaşıyorum.Youtube'da filmin tamamını bulabilirsiniz.Önce kitabı okuyun ama bence =)



20 Haziran 2015 Cumartesi

Zar Adam / Zar Adam'ın Peşinde - Luke Rhinehart 🎲

 Merhaba Bircocuktunsen okurları,umarım gününüz harika geçiyordur.Zira kendim için aynısını söyleyemicem haziran ayında grip olmuş biri olarak.Bunun dışında bugün sizlere bana gerçekten ilginç gelen iki romanı tanıtmak istiyorum.Kitaplarımızın ilki tahmin etçeğiniz gibi Zar Adam.Kitapta daha önce hiç
karşılaşmadığınız bir psikiyatrist var.Yazar kendini baş karakter yapmış.Luke Rhinehart Manhattan'da eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşamaktadır.Kendi düşünceleri ve felsefesi onun hayatını karıştırır.Zar atarak kararlar vermeye başlar.Zarın her yüzüne farklı seçenekler sunar ve bunlardan çıkan seçeneği istisnasız yerine getirir.

Luke bunu kendine uygulamaya devam ederken zamanla hastalarınada zar tedavisi uygulamaya başlar.Kimi hasta buna olumlu dönüş yapsada oldukça kötüye giden hastalarıda olur.Fakat Luke bunlarla yetinmez ve çocuklarına bunu bir oyun şeklinde gösterip onlarada öğretir.






Başta zarlara farklı oyun seçenekleri sunarken belli zaman sonra çocuklarına kötü seçeneklerde koymalarını ister.Bu şekilde anlatınca belki basit görünmüş olabilir size başta banada öyle gelmişti çünkü.

Kitabın ilk 50 sayfasına kadar felsefi psikiyatrik konuşmalara yer veriliyor hatta.Ama inanın sonrasında bitene kadar uyuyamıyorsunuz bile.Luke zara verdiği bir seçenekten dolayı en yakın arkadaşının karısıyla birlikte oluyor desem?Hastalıklı bir düşünce onuöylesine sarıyor ki onu durdurmak çok zor hale geliyor.İkinci kitapta ise Luke'un oğlu devreye giriyor ve bu zar çılgınlığında kaybolmuş babasının yolundan gitmemek için direniyor.İlginç bakış açıları sunan bu iki kitap mutlaka kütüphanenizde bulunması gereken kitaplardan.Umarımsizlerde okurken benim kadar zevk alırsınız=)

18 Haziran 2015 Perşembe

Gece Evi Serisi - P.C. Cast Kristin Cast

GECE EVİ

Merhaba Birçoçuktunsen okurları =) Bu gece sizlere çok çok sevdiğim özel bir seriyi anlatmak istiyorum.Açıkçası kitaplığımda bulunan en uzun kitap serisi ile karşınızdayım desem yalan olmaz.Gece evi serisi tam 12 kitaptan oluşuyor.Böyle söyleyince başlamak ve bitirmek sanki çok uzun zaman alcakmış gibi gelebilir ama inan öyle olmuyor.

Karşınızda inanılmaz hayal gücüne sahip yazarlar bulunuyor.P..C Cast aslında Kristin Cast'in annesidir.Ve tüm seriyi birlikte yazarlar.Bu seriye başladığımda henüz yedi kitabı çıkmıştı.Ama hepsini çok çabuk bitirdim ve sonra sekizinci kitap çıkana kadar bir sene başka kitaplar okudum.Sonra bu yıl fark ettim ki yazarlarımız beş kitap daha yazıp seriyi bitirmiş.Hemen kitapçıya gidip beş kitabı da aldım ve bir ay boyunca sabah akşam onları okuyarak bitirdim.Film olmasını çok isterdim çünkü çok farklı bakış açılarından yazılmış üstün hayalgücü ürünü olan bu kitaplar sizi eminim hemen etklicektir.Kitap Tulsa'da vampir okulunda(Gece Evi deniyor buraya)geçen iyinin ve kötünün yeryüzünde şekil bulmuş hallerinin savaşını anlatıyor.





























Ve bu mücadele içinde alınan kararlar,yaşanılan acı kayıplar,mitolojik ve büyüleyici betimlemeler dirensenizde başka bir dünyaya alıp götürüyor sizi.Aşkın,savaşın,bağlılığın,masumiyetin ve kirlenmiş ruhların bitmek bilmeyen olayların arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıcaksınız bile.Ana karakterlerin beşinde elementsel güç vardır.Hava,su,toprak,ateş ve bunların hepsine sahip olan en güçlü element ruh.Çeşitli ritüellerle çağrılıp Tanrıça Nyx'in onlara verdiği yetenekleri kullanmalarını sağlarlar.Birde savaşçılar var tabi ki.Ve aklına gelebilcek bir sürü farklı ultra güçlü karakterler.


Yazarlarımız bu seriye özel olarak vampir okulunda yani Gece Evinde okutulan Çaylak El Kitabı 101 ders kitabınıda yazmışlar.Ve o da oldukça ilgi çekici bir kitap olmuş.Seriye özel ek (karakterler için aslında)kitap olarak,Nyx-Gece Evi'nin Gizemi,Ejderha'nın Yemini-Gece Evi Serisi,Kalona'nın Düşüşü ve Neferet'in Laneti yazılmıştır.Özellike serinin hayranları için her biri ayrı anlam taşıyor.Kitabın sayfalarına mitolojik bilgilendirme amaçlı koyulan resimler sanki o dünyanın gerçekliğini bie kanıtlar nitelikte.Lakin böyle bir dünya olmasını ister miydim?TABİ Kİ!!Umarım sizlerde seversiniz,iyi okumalar =)


Buarada serinin fanları olduça fazla.Ritüeller için mumlara çok sayıda "House of Night" yazısı ve sembolleri konulmuş.Seride geçen makyaj türleri ve kıyaetlerden bahsetmiyorum bile.Çünkü bunlar bir yana birçok serinin fanı hikayede geçen vampirlerin alınlarında bulunan ay sembollerini kendi yüzlerine yaptırmış bulunuyor.Birde duyduğuma göre film için anlaşma yapılması planlanıyormuş.


 Kitabımızın book trailer'ı Youtube'da yapılmış.Sizler için onuda koyuyorum.İyi seyirler =)

17 Haziran 2015 Çarşamba

Lux Serisi (3-4) - Jennifer L. Armentrout 👽

Uzun bir aradan sonra herkese tekrardan merhaba =) Üniversite öğrencisi olduğum için geride kalan final haftalarımdan,eve dönüşümden ve birazcıkta dinlendikten sonra artık tekrar sizlerleyim.Bu arada bitirdiğim kitaplarda oldukça fazla ama öncelikle en sevdiğim uzaylı serisinden başlamak istiyorum.Bu serinin son kitabını buaralaokuduğumdan ve ayrı değerlendirmek istediğimden onu sona saklıcam.

3) OPAL:
Serinin 3.kitabında  olaylar çok farklı bir boyuta ulaşıyor.Dameon'ın öldüğü sanılan kardeşi ortaya çıktığından beri herkesin içinde bir huzursuzluk vardır.Çünkü  Dawson (Dameon'ın kardeşi) sevgilisi Beth'le birlikte yok oldutan önce olduğu gibi değil daha sessiz daha sakin biri olmuştur.Ve yavaş yavaş olaylar değişir ve Beth'i Daidalos'un elinden kurtarmak için planlar yapılmaya başlanır.

Açıkçası ilk iki kitaptan sonra daha çok strateji  ve plan üzerineyazılmış olduğundan olaylar daha yavaş olmuş ve bu yüzden bu kitap benim için diğer ikisinin gölgesinde kalmış birazcık.Ama yazarımız öyle bir hale getirmiş ki olayları  sonunu okuduktan sonra hemen 4.kitaba geçmek istiyor insan.Yani en azından benim için öyle oldu.

Tüm bunların yanında süpriz bir isim bu kurtarma planına dahil oluyor ve plana çok farklı bi boyut getiriyor.Tahmin edebilir okuyanlar,Black ve tabi bir de Luc var.Plan aslında bir anlamda onlar için intihar girişimi gibi bir şey ama Dawson kendini öldürtmeden hep birlikte kurtarma operasyonunu yapmak zorundaydılar.Weather Dağı'na gidip Beth'i kurtarırlar fakat Black hepsine oun oynamıştır ve sayesinde dağdan hepsi çıkamamıştır.Katy içerde kalır.Arumlarla ve bir de Daidalos'la birlikte.Ve o an Dameon aslında şimdiye kadar hiç söyleyemediği o iki kelimeyi haykırır ona.Seni Seviyorum Katy.Hep sevdim.He de seveceğim.Seni almaya geleceğim.Seni...

İşte bu noktadan sonra oturup kitabı baştan sona düşünme sürecine girmiştim ben.Bitmesi bir hafta kadar uzun sürmüştü ama bitişiyle sizi de o düşünme sürecine sokacağından eminim.Bu arada her kitapta olduğu gibi bu kitabında isminin Opal olmasının anlamı var.Luxenler ve melezler opal taşıyla birlikte güç kazanıyorlar ve Onixe karşı direnç gösterebiliyorlar.Devamnı ise siz okuyup öğrenin çünkü daha fazlası var.

Kitabın book trailer'ı Youtube'da yapılmış.Sizler için onuda koyuyorum.İyi seyirler =)

4)KÖKEN:
Yazarımız önce ki kitapta ne kadar durgunsa bu kitapta tam tersini yapıp olayları ard arda sıralamış.Ve serinin en güzel kitabı bence bu olmuş.Gerçekten aklınıza bile gelmicek durumlara giriyor kahramanlarımız.Ve o başından beri nefret ettiğimiz karakterler yavaş yavaş ölüyor.Hoş bazılarının ölmesini istemezdim ama Katy taraftarı olunca ister istemez üzülemedim desem yalan olmaz.
Ve Daemon...Tam bir efsane erkek karakteri.Zaten Daemon gibi bir insan olcağına ömrüm boyunca inanmazdım bu yüzden yazar onu Luxen'li bir uzaylı yapmakla en doğrusunu yapmış.Ne kadar kibirli olsada aşkına bağlı kalmak için evlenmek için yanıp tutuşan çok erkek yoktur.Ama dünya kıyamete sürüklenirken,işkencelere maruz kalmışken ve sizi bulmak için üstünüze bir ordu salınmışken evlenmek isteyense bence yoktur.Daemon hariç..Katy ile sahte kimliklr üzerinde bile olsa evlenirler.

Kitabımıza yeni bir tür dahil olur.Uzaylı baba ve melez anneden olan Köken çocuklar!!!

Kökenler ultra mega güçlere sahip çocuklar desem yeridir.Luxenlerden çok daha güçlüler ve zihin okuyabiliyorlar.


Katy yakalandığı için milyon işkenceye maruz kalır ve Daemon sırf onu görmek için yangına körükle giderek Daidalos'a teslim olur.
Birlikte kaçmayı başarırlar ama peşlerine hükümetin ordusunu takarak.Ve orduyu atlatmanın yolu ne olabilir?KAOS.Büyük bir olay çıkararak kendilerini ifşa ederler ve karmaşa başlar.Ordudan kaçarlar ama dünyaya milyonlarca yeni Luxen gelmesini sağlarlar.Ne için mi?Farkında bile olmadan dünyayı ele geçirmek isteyen Luxenler olduğunu öğrenirler ve bu kaosları onları dünyaya getirmek için tam bir davet olmuştur.

Ne olursa olsun Katy için Daemon dünyayı yakmaya hazır.Karşısına biri dahi geçse yok etmeye kararlı.Katy'de öyle.Bu kitabı ise iki günde bitirip beşinci kitaba başladım hemen.Çünkü efsane bir şekilde yazılmış gerçekten ve abartısız söylüyorum bunu!=)

Kitabın book trailer'ı Youtube'da yapılmış.Sizler için onuda koyuyorum.İyi seyirler =)


1 Mart 2015 Pazar

Edebiyatın Aykırı Çocukları - Andrew Shaffer (Aşkta Kaybeden Filozoflar'ın Yazarı)

Merhaba herkese =) Bugün sizin için aslında çok özel bir kitap seçtim.Bu kitap özel çünkü çoğu edebiyatçının bilip severek okuduğu yazarların hiç bilmediğiniz yönlerini ortaya koyuyor.Malesef uzun zamandır toplum “yazarlık” mesleğini küçümseyip,o yolda ilerleyenler için hep bir zorluk çıkartıcı konumda olmuştur.

Bu kitapta edebiyatın efendisi diyebildiğimiz Lord Byron,Edgar Allan Poe,Charles Baudelaire..gibi birçok yazar yer alıyor.Ve ben kitabı okurken o kadar çok satırın altını çizdim ki,kitabın son durumu rengarenk çizili sayfalar oldu.Sizlerle yer yer paylaşıcam bana ilginç gelen yerleri ama tabiki okuyunca  öğrenceklerinizin yanında yazdıklarım küçük tatlar misali hafif kalıcak.
Andrew Shafer önsözden önce kitapta ilk olarak yazar uyarısına daha sonrada yazarın uyarısına uyarıyla başlıyor.Bu şekilde başlayan ilk kitabım ondan belirtmeden geçmek istemedim.Ve daha uyarılarıyla sizi gülümseterek başlıyor kitabımız.

Andrew Shafer küçükken heycanla beklediği yazarı ilk görceği zaman sıradan biri olduğunu farketmesiyle kafasındaki büyük yazarlık düşüncesi tamamen değişir.Önsözde de “yazarlar bu kadar alelade yaratıklar mıydı?”diye sorar.Daha sonraysa 15 yaşında bir kitabevine girip eski bir kitap alır. Bret Easton Ellis’in “Sıfırdan Az”kitabını almış sonra tıpkı bir Guns N’Roses albümünün edebiyattaki karşılığına benzetir.(Bu benzetmeden sonra bu kitabıda okumayı kesinlikle not aldım.)Ellis onun için kesinlikle “cool” bir yazar.Fakat yazarımız önsöz ve uyarılardada yazdığı üzere birçok kötü alışkanlığa (sigara,içki gibi ama eroin ve intihar hariç)başlar.Ve yazar tek tek yazarları inceler okur yorumlar.Zamanla yazarlar hakkında belli düşüncelere sahip hale gelir.

Yazar önsözde şöyle belirtiyor;
“Cool yazarları tespit etmek kolaydı:Dudaklarından tehlikeli bir şekilde sarkan sigaralarını ve daktilolarının yanında duran viski şişelerini görmem bunun için yeterliydi.”
 Sizlere kitaptan bölüm bölüm satır aralarında hayran kaldığım,anlık şoklar yaşadığım kısımları yazıcam;

1)Thomas De Quincey:
Doğal olarak yalnızlıktan memnunum ama herkesin,keşke yanımda biri olsaydı,dediği anlar olur.”diye annesine “derin bir melankoli”tarafından kuşatıldığını yazmıştır.Annesinin cevabı ise şöyle oldu :“Dünyadaki hiçbir doktorun tedavi edemeyeceği,hastalıklı zihninden kaynaklıyor.
De Quincey mirastan gelen paranın çoğunu en az beş bin kitaptan oluşan,çok etkileyici bir kitaplık oluşturmaya harcamış.Sonunda evlenip çocuk yaptığında ikinci bir ev tumak zorunda kaldı-biri ailesi,diğeri kitapları için.

2)Daniel Friedman;Lord Byron’ın Hayatını Anlatırken:
Friedman “kapalı alanda silah ateşlemek ve atalarının kafataslarının içinden şarap içmek gibi dehşet uyandırıcı huyları depresyonunu pek az hafifletiyordu”diyor Byron için.Annesi “Sevgiden,çaresizce sevmekten başka bildiğim hiçbir rahatsızlığı yok ve bence bu illetlerin en kötüsü”şeklinde feryat ediyormuş.
Bunlarla birlikte,Byron’ın hayranlarının saçlarına karşı özel bir ilgisi varmış.Bu biraz acayip bir durum açıkçası.Saç koleksiyonu varmış hatta.
“Her kadın bir erkeği kendine zorla aşık edebilir ama bana onu kendine aşık tutabilen bir kadın göster”diyor Byron ayrılmak istediği bir kadına.

3)Charles Baudelaire :
Çok ilginç yorumlarda bulunduğundan sizlere sayfalarının resmini koyuyorum.Kalanlarını okumanızı tercih ediyorum.İnanın kitabı okumanız en iyisi yoksa kendimi tutamayıp sayfalarca yazıcam burayaJ



-Birde biz bayanlar için dengesiz derler (!)

 Açıkçası kafatasından şarap içenler,sapkın cinsellik arzuları olanlar,afyon ve alkol bağımlılıklarıyla birde yazma aşkıyla yanıp tutuşan nice yazarlar ve ilginç yönleri,hayatları varmış meğer.Birkaç gün içinde biticek bir kitap kısacası.Umarım seversiniz,iyi okumalar dilerim.




23 Şubat 2015 Pazartesi

Kokoloji - Tadahiko Nagao / Isamu Saito

Merhabalarr =) Bugünde karşınızda çok eğlenceli bir kitapla karşınızdayım.Romanlarım bir süre bitene kadar bu harika bitirdiğim kitabı tanıtmalıyım sizlere.İnanın otobüs yolculuğu yapan bir öğrenciyseniz benim gibi en azından iki saatlik yolu hemen bitirmenize yardım eden bir kitap.

Kokoloji bir anlamda içinde sizin kendinizi,ailenizi,içinizdeki sırları ve istekleri çok farklı psikolojik yollarla bulmanızı sağlayan,birer sayfalık test kitabı.

Ben kendime uyguladıklarımdan çoğu doğru çıktı aslında şaşırtıcı desem yeridir.Yani farkında bile değilsiniz aslında bazı şeylerin ve bunu bu kitapla çok güzel keşfediyorsunuz.İkincisini henüz almadım çünkü ilki iki saatte bittiğinden birazcık araya mesafe koyup sonradan tekrar o testlerle uğraşmanın tadını çıkarmak istiyorum.Pekala,biliyorum biraz garip bir durum değil mi?Elimde değil ama kitaplar anlık zevkler ve bittiğinde tekrar okunması o zevki ilki kadar vermiyor ne yazık ki.Hem okuncak milyon tane kitap,izlencek filmer varken malesef bir kitabı ikinci kez okuma lüksüne henüz girmedim.Vakit yok,okumak lazım!

Şimdi kitap hakkında birazcık bilgi sahibi olmanız ve kitabı alıpma isteğinizi körüklemek için bir iki tane testide sizinle paylaşıcağım.Bakalım sizin fikirleriniz neler olcak?=)

1.TEST:

Kız/erkek arkadaşınızın evine doğru gidiyorsunuz. Eve ulaşmanın iki yolu var. 
Bir tanesi dogrudan eve götürüyor, hızlı ama çok sıkıcı bir yol. Diğer yol ise 
daha uzunca fakat etrafta görülecek ilginç dükkanlar, güzel bir manzara ve 
renkli insanlar var. Sevgilinize gitmek için hangi yolu seçerdiniz?

Yolda 2 gül bahçesine rastladınız. Bir tanesi kırmızı güllerden diğeri beyaz 
güllerden oluşmuş. Sevgiliniz için 20 adet gül koparmaya karar verdiniz. Kaç 
tane kırmızı, kaç tane beyaz seçerdiniz? (isterseniz hepsini tek bir renkten 
seçebilirsiniz)

Sonunda eve vardınız. Arkadaşınız kapıyı açtı. Sevgilinizi çağırmasını rica 
edebilirsiniz yada kendiniz girip onu alabilirsiniz. Hangisini yaparsınız?

Sevgilinizin odasına gittiniz ama orda kimse yok. Gülleri orda bırakmaya karar 
verdiniz. Pencerenin yanına mı yoksa yatağın üzerine mi bırakırsınız?

Gün bitti ve artık yatma zamanı. Sevgiliniz ve siz ayrı odalarda yatıyorsunuz. 
Sabah uyanma vakti gelince, sevgilinizin odasına gidip bir baktınız. Sevgiliniz 
hala uyuyor mu yoksa uyanık mı?

Artık kendi evinize dönme zamanı. Kısa yolu mu yoksa uzun yolu mu tercih 
edersiniz?


1.TEST CEVAPLAR:
Yol, sizin aşka karşı nasıl bir tavır aldığınızı gösterir. Eğer kısa yolu seçerseniz, çabuk 
ve kolay aşık olan bir tipsiniz. Eğer uzun yolu tercih ediyorsanız kolay kolay aşık 
olmuyorsunuz ve uzun zaman geçmesi gerekiyor.

Kırmızı güllerin sayısı ilişkiye ne kadar kendinizden verdiğinizi ve beyaz güllerin sayısı 
karşılığında ne kadar beklediğinizi gösterir. Örneğin, 18 kırmızı ve 2 beyaz tercih 
etmişseniz, %90 veriyorsunuz ve karşılığında sadece %10 bekliyorsunuz demektir.
Bu soru sizin ilişkideki problemlere karşı nasıl yaklaştığınızı gösteriyor. Eğer 
arkadaşından rica etmişseniz, o zaman problemleri yok farzetmeyi tercih ediyor ve bir 
şekilde kendi kendine çözümlenmesini bekliyorsunuz demektir. Eğer kendiniz gidip almış 
iseniz, o zaman biraz daha direk bir insansınız ve sorunları hemen çözmeyi tercih 
ediyorsunuz.

Güllerin nereye bırakıldığı sevgilinizi ne kadar çok görmek istediğinizi gösteriyor. 
Yatağın üzerine bırakmak, onu görmeyi çok istediğinizin göstergesi, buna karşılık pencere 
kenarına bırakmak görüşmesenizde olur anlamına geliyor.
Bu soru sevgilinizin kişiliğine nasıl yaklaştığınızı gösteriyor. Eğer onu uyurken 
buluyorsanız, sevgilinizi olduğu gibi seviyorsunuz. Eğer uyanıkken buluyorsanız, sizin için 
değişmesini bekliyorsunuz demektir.

Eve dönüş yolu bir insana ne kadar süre aşık kalabileceğinizi gösteriyor. Eğer kısa yolu 
seçmiş iseniz genelde aşklarınız çok çabuk bitiyor demektir. Eğer uzun yolu seçmişseniz bir 
ilişkide aşkınızın daha uzun süre devam edeceğini gösteriyor.

2.TEST:

1.Çok nadir bulunan bir taşı bulmak için dağa tırmanmak üzere yola çıkıyorsunuz.Dağ hakkında neler düşünürsünüz?

2.Sonunda aradığınız taşı buldunuz.Ne tür bir taş?Taşın değerini tanımlayın.

2.TEST CEVAPLAR:

1.Dağ hakkındaki düşünceniz; babanızın,sizin gözünüzde nasıl biri olduğunu gösterir.

2.Taş tanımlayan sözleriniz; kendi değeriniz hakkında hissettiklerinizdir.


Sizlere sadecebu kadarını aktaracağım çünkü kalanlarını okumalı ve öğrenmelisiniz.Birkaç kişiyl birlikte sorular okunup cevaplancak bir oyundur aynı zamanda.Sadece tek kural var aslında anında aklınızdaki düşünceyi söylemeniz.İnternette birkaç testle beraber bunlar var diye sizlere aktarıyorum birçoğuda hiç aktarılmamış ve kitaba saygıdan bende okumanız için bu kadarını yazabilirim ancak.

Umarım sizde eğlenceli bulursunuz.Boş vakitler için yapılmış eğlenceli kitabı tavsiye ediyorum kesinlikle.İyi okumalar dilerim hepinize =))



22 Şubat 2015 Pazar

Lux Serisi (1-2) -Jennifer L. Armentrout 👽

Herkese Merhaba =) Bugün iki  haftadır beni yemek yiyip içmekten alıkoyan,birçok sayfasında kendimi kaybedip otobüs içinde kahkaha attığım,okul cafesinde kıpkırmızı kızarıp gülümseten bir seriyle karşınızdayım.


Seri gerçekten çok akıcı bir dille yazılmış olaylardan meydana geliyor.İki haftada ilk iki kitabını bitirdim ve hemen yazıp sizlere aktarmak istiyorum.Bu seri aslında beş kitaptan oluşuyor ve ben beşi birden bitince yazıcaktım.Ama onun yerine okuduğum gibi yorumlamak ve kitap hakkıındaki hislerimi net olarak yansıtmak istediğimden seriyi bölerek anlatıcam sizlere.

1)OBSİDYEN:

Kitabın ana karakterleri Katy ve Daemon.Ama iki karater dışında çok fazla yer alan karakterlerde var romanda.Katy babasının ölümünden sonra küçük bir kasabaya taşınır ve beklendiği gibi karşılanmaz.Kendisi dersler konusunda son derece başarılı,ailesine göre uslu,çok sosyal olmayan ve kitap bağımlısı biri.Taşındığı küçük kasabadaysa onun aksine her dakika ordan taşınması için ona sebepler vericek insanlarla taşınır.Fakat bu "insanlar" gerçekten bu kadar kötü olabilirler miydi?Ve neden inanılmaz seksi ve harika görünüşlülerdi?

Tanıştığı andan itibaren Daemon'dan her dakika hoşlanmayan ve bir o kadarda onun çekimine kapılan Katy için doğrularının değişme zamanı gelir.Daemon kendinden nefret etmesi için arkadaşlarıyla elinden geleni yapar ama kız kardeşi Dee Katy'nin arkadaşlığından hoşlanır ve buna engel olmaya çalışır.Katy Dee'nin en yakın arkadaşı olur ne olursa olsun ve bu arkadaşlık ona çok fazla şey getirirken tehlikeyide beraberinde getirir.


Zamanla Katy bir şeyler anormal olduğunun farkına varır.Daemon'nın,Dee'nin ve arkadaşlarının yok olan ve dünyaya milyonlarca uzaklıkta olan Luxen gezegeninden gelen ışık varlıkları olduğunu öğrenir.Fakat Luxen gezegenini yok eden Arumlular(kötü uzaylılar) dünyada Luxen avlamaktadırlar.


-Hey Kedicik,gizli ninja fln.mısın sen?(Katy ilk Arumlu öldürdüğünde Daemon'ın tepkisi)

Tüm bunların yanında Savunma Departmanıda uzaylıları insanların içinde asimile olmalarına zorlarlar.Her an hayatları izlenen Luxenliler için özgürlük yok,Yarının hatta bir dakika sonralarının bile garantisi yok.Ve bunlardan haberi olan insanlar birer birer yok olmaktalar.Aslında delicesine zıt karakterle sahipte olsalar,inkarda etseler Katy ve Daemon koşulsuz ve geri dönülmez şekilde birbirlerine aşık olurlar.

Birde uzaylılar insanların yanında yeteneklerini gösterdiklerinde insan üzerinde izdenen ışık bırakırlar.Bu ışıksa Arumlular için işaret fişeği gibidir.Katy bu savaşta Daemon'ın yanında kalmazsa Arumlular tek tek saldırıya geçerler.Arumları Luxenliler dışında öldüren tek şey ise "obsidyen".Daemon Katy'e obsidyenden bir bıçak sonrada kolye verir yandaki gibi.

En son saldırı olduğunda Katy ölümcül yara alır ve Daemon onu iyileştirir.Bu sayede aralarında bir bağ oluşur ve Katy'nin henüz haberi olmadan DNA'sı değişir ve yarı insan yarı uzaylı olur.Peki ya sonra?İlk kitapta şimdilik buraya kadar olaylar anlatılıyor.

Nefesimi tutarak okuduğum kitaplardandı ve tek kelimeyle inanılmazdı.Bu serinin tek kötü yanı aşırı bağımlılık yapabiliyor.Şidetle okumanızı öneriyorum!!



-Eğer uzaylılar gerçekse lütfen Daemon Black onların arasında olsun.








Kitabın book trailer'ı Youtube'da yapılmış.Sizler için onuda koyuyorum.İyi seyirler =)


2)ONİKS

Serinin ikinci kitabı açıkçası birincisinden çok daha güzel ve heycanlıydı.Keşke bitmeseyidiyorum şimdi.Biliyorumdaha serinin bitmesine üç kitap var fakat bu bilmiyorum bir başka harikaydı.

Sevgili Katy'miz bu kitapta deliler gibi aşık olmasına rağmen inadından vazgeçmeyip sonuna kadar direniyor Dameon'a.Ama bu direniş onun çok büyük sorunlara yol açmasına sebep olucak.Katy aralarındaki bağ yüzünden Daemon'ın ondan hoşlandığını ve iyi davrandığı zanneder ta ki bğın hisleri etkilemediğini öğrenene kadar.

Bu kitapta Arumlar'dan daha tehlikeli olan Savunma Dairesi kasabadadır.Ve tehlike çanları yüksek sesle çalar onlar için.Bunların yanında okula yeni biri gelir,Blake.Ve Katy çok yanlış kişilere güvenir ve bunların sonunda ölümlere yol açar istemedende olsa.Yol açtığı şeylerin vicdan azabı aslında Daemon'a deliler gibi aşık olduğunun itirafını sağlar.


Katy hiçbir şeyi zarar vermek için yapmıyordu aslında,sadece aşık olduğu adamı ve en yakın aradaşını korumak istiyordu.Kendini korumak istiyordu.Daemon'ın onu bakılcak bir sorumluluk veya bebek gibi korunmasız kalamıcağını düşünmesini istemiyordu.Ve bunlarla beraber inanılmaz güçlü yetenekleri olduğunu o ve birçok kişi öğrenirler.

Tüm bunlarla beraber yepyeni sırlar ortaya çıkmaktadır.Okurken inanın Daemon gerçek olsun diye milyonlarca kez dua etmişimdir.İnanılmazdı.Üçüncü kitaba geçicem fakat kalbim ne kadarına dayanır bilmyiorum.Heycan ve olaylar o kadar farklı ki.Hiç düşünmediğim şekilde ilerliyor kitap.

Her şey biryana 19 yaşındayım ve şimdiye kadar hiç kimsenin hissettirmediği o kadar çok duyguyu yaşadımki bu kitapta.Kitabı okurken sanki ilk kez ağladım,ilk kez utanıp kızardım.Hiç düşünmediğim birçok şeyi düşündüm.Karakterlerle birlikte o anı,mutluluğu,acıyı yaşamış oldum.Bu yüzden yazarın hakkını vermek gerek.Romanda olaylar harika olsada bir duyguyu manevi olarak insana yaşatmak bambaşka bir şey ve bunu çok nadir yazarlar yapabilir.Jennifer L. Armentrout'un okuduğum ilk kitaplarıydı ama diğer tüm kitaplarını okuma kararı almamı sağladı.

(Bu sayfa ve önceki iki sayfayı resmen hissettim.)

Ve açıkçası merak ettiğim birkaç şey oldu.Eğer ben olsaydım diyerek düşününce sanırım Daemon ne derse inanabilirdim ve öyle olsaydı Katy'nin yaptığı hataları yapmamış olurdum.Ama acaba benim şansıma daha mı kötü olurdu işler?Katy kadar paranoyakça düşünmeyebilirdim daha çok hislerimi yansıtmak isteyebilirdim ama bunların sonucu nasıl olurdu acaba?Keşke öğrenebilceğim böyle tahmin makinem olsaydı.Luxenler yok gerçekte biliyorum fakat sizce gerçekten gezegende yalnız mıyız?(Ben yalnız olduğumuza inanmayan taraftanım desem yalan olmaz.Koskoca evren tek biz olcak değiliz ya sonuçta.)Serinin geri kalan üç kitabınıda bitirdiğim zaman tekrar bu kitaplar hakkında bilgi vericem.Haftaya bir başka kitapla görüşmek üzere,iyi okumalar =)


-Daemon Black bütün gelecekteki kitap erkek arkadaşlarımla beni mahvediyor.








İkinci kitabında trailer'ı Youtube'da yayınlanmış onuda aşağıya koydum,iyi seyirler:)

18 Şubat 2015 Çarşamba

Siyah Buz-Becca Fitzpatrick

Herkese merhaba =) İlk kitap tanıtımı yapçağım yazım olucak ve son zamanlarda okuduğum,çok beğendiğim bir kitap "Siyah Buz".Bu yüzdende ilk olarak onla başlamak istedim.

Bu kitap Becca Fitzpatrick'in Hush Hush serisinden sonraki ikinci kitabı oluyor.Yazarımızın tüm kitaplarında olay akış yönü her zaman giriş bölümünde geçmiş olaylarla başlıyor sonra ilk bölüm çıkıyor karşımıza.İlk bölümde  günümüzden başlıyor roman ve çok farklı bir şekil haline geliyor.Sonunu kesinlikle tahmin etmeniz zor olucak ve buda romanı okuyucu için ilginç bir hale getiriyor.

Siyah Buz romanında anladığım en önemli şey "insanların bizim gözümüzde olduğundan çok farklı bir kişilikleri olabilceği ihtimalininde olması".Ana karakterlere ise Britt,Jude ve Calvin.

Britt'in verceği kararlar birçok kişinin ölümüne ve dağlardaki ölümlerin sorumlusunun bulunmasını  etkiler.Britt öyle kararlar verip hareket etmeliki daha fazla ölüm olmasın.Kendi bile ölüm döşeğindeyken düşünüp akıllıca kararlar vermek zorunda.

Öyle anlar varki romanda nefes almayı unutuyorsunuz desem yalan olmaz.Sadece öpüşme,bakışma bile sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi kan akışınızı durduruyor.Olayların gelişmesiyle kitabın sonuna doğru böyle küçük bir sersemlik çöktü bana.Çünkü onları okurken hissettiklerim ve ya gerçek olsaydı neler hissederdim düşünceleriyle minik bir duygu fırtınası yaşadım.

Bütün bunların arasında,ölümle karşı karşıyayken,iki erkek arasında kalmak,yıllardır sevdiği adamla onu kaçıran adam arasında yapçağı tercih ve sonuçlarıda dağlardaki ölümlerle alakalı olunca işler çok farklı hal alıyor.Kitabı üç günde bitirdim ve keşke bitmeseydi dediğim favori kitap listeme baş sıralarda girdi bile.

-Aşık olmak hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı.

Akıcı ve sade bir dille anlatılması ve olayların gelişme hızı kitapta birleştiğinden sanki ordaymış gibi hissedip,düşüncelerinizi "ben olsam napardım?"şeklinde yönlendiriyor.Ben bu kitabı okuduktan sonra dağcılık,ilkyardım ve hayatta kalma kitaplarından sipariş verdim hemen.Sevdiğim bir roman olunca kendimi tutamıyorum ve kitaptakilerle ilgili olabilcek başka kitaplarıda okuyorum.Onlarıda kargom gelip okuduktan sonra sizlerle paylaşıcam..

Kitap baştan sona kadar harika ama sadece sonunu sevemedim.Ben yazar olsam diye düşünüp farklı bir şekilde bitirebilceğim için sevmedim.Romandaki olaylardan dolayı sadece sonunda olan bir olay yüzünden kitabı kötü yargılamak yazarada romanada haksızlık olur ama fikrimi söylemesem içimde kalırdı.Kitap aşk,ölüm,kayıplar,kaçırılmalar,sırlar,katiller ve akrabalık ilişkilerinin birbirlerine bağlı olduğu efsane bir roman olmuş.Umarım sizlerde beğenirsiniz.
Bir sonraki kitap tanıtımında görüşmek üzere,iyi okumalar dilerim.

Becca Fitzpatrick sitesinde kitap için playlist yapmış ve her şarkıyı ayrı sevdim.Playlist;

http://www.beccafitzpatrick.com/#!black-ice-playlist/c1b0d

Ayrıca youtube'da book trailerda yapılmış,umarım filmide çıkar.
Book Trailer;